27 Nisan 2011 Çarşamba

Evcilik oyunu


Talihim şarap olamamak üzümken,
beni görememem gözünken...


Sıla'nın Egeli Lodos şarkısı
bu ara dilime dolananlardan...
Vur Kadehi Ustam'da güzel aslında,
Tamam tamam
Bütün şarkıları güzel...

Öksürüyorum, üşüttüm sanırım...
Sanki iğne yapıyorlar heryerime.
Akşamda sıtma tuttu,
Öyle kötü hissetmiyorum aslında,
sadece öksürük zorluyor biraz,
O kadar.
Akşam şurup içtim,
sabah'ta soğuk algınlığı için bir ilaç
Akşamda yatmadan önce bir ilaç daha içerim
birşeyim kalmaz.
En azından ben kalmaz diye umuyorum.

Mektup sorununu halletmiş bulunmaktayız
Teknolojinin gözünü seviyim ya.
Her ne kadar yazmadıgımı düşünsede,
Gördüğünde yüzündeki ifadeyi merak etmedim değil.
Mektubu yazdıgım kişi iyi bir insan,
Yüreğinde kötülük barındırmayan,
konuşurken cümlelerini seçerek konuşan,
İnce düşünceli,
karşısındaki her kim olursa olsun kırmamak için
çaba gösteren bir insan.
Şimdi o düşünüp dursun ne yazıcam diye :)
Ama oda yazıcak ya
Hem geldiğinde mektubumu elden vericekmiş
öyle dedi. Bekleyelim ve görelim diyorum.

Eski bir arkadaşım beni onunla uzun zaman önce tanıştırmıştı.
Bir yaz günüydü, arkadaşım onu anlat anlat bitiremiyordu,
hep beraber dışarı çıkmıştık, arkadaşım haklıydı aslında,
anlattıklarında bir eksik yoktu hatta fazlasını barındıran bir insan.
Sahi insan düşünmeden edemiyor bu devirde böyle erkekler kaldımı diye ?
Onun doğum günüydü, facete görünce mesaj attım.
Çarşıya her çıkışında yazışmalarımız devam etti,
Annem için dua etmesini istedim ondan hem asker
hemde temiz bir yüreği var saolsun kırmadı bunu.
Her konuşmamızın ardına mutlaka annemin nasıl oldugunu sorması,
iyi niyetli bir insan olduğunu gösterdi bana zaten.
Evcilik oyunu dedim ya başlıkta,
Bizi tanıştıran arkadaşımıza bir oyun oynuyoruz onunla şuanda,
Beraberlik oyunu :)
Mayıs'ın 17sinde İstanbul'da.
İstanbul'a döndüğündede bir süre devam edicez bu oyuna
Amaç bizi tanıştıran arkadaşımızla eğlenmek.
Eğlenceli olucak, hoş bizi tanıştıran arkadaşta çok eğlenceli
bir insan onu böyle bir duruma sokmamızın sebebide bu
tepkileri cok dogal ve cok guzel.
Herşeyle makara yapan biri ve sanırım onunla makara yapma sırası
artık bizde :). Umarım biryerde pot kırmayız.
Sonunda çok güzel birşey çıkıcak ortaya ya:)
Arkadaşımız kırılırmı diyede düşünmüyor değiliz
yok yok kırılmaz hem o bize kıyamazki :)...
Hoş benim ilk oyunculuk deneyimim,
ama o tecrübeli, Doktorlar'dı, Reklamdı falan.
Elime su dökemez ya :)
hem başrol hem yönetmenlik, hem senaryo
zormuş ya:).
Hani bir söz vardır boynuz kulağı geçer,
o misal :).

Tahirin askerliğide bitiyor sonunda,
yarında ona kavuşuyoruz.
Cumartesi akşamına kadar toparlanmam lazım
hep beraber arkadaşlarla toplanıp onun için birşeyler yapıcaz.

Bugün biraz gergin bir gündü.
İş yerinde sevdiğim bir amcamız var.
Sabah onunla atıştık.
Çok ağır bir cümle kullandı.
En güzeli insanlarla hiç samimi olmamak.
Değer vermemek.
Sonra saçma sapan bir cümle kurar,
Ve bütün gününün berbat geçmesini sağlar.
Yine büyüğüm diye seviyemi aşmadım.
Saygısız olmak istemiyorum.
Ama bir başkası bu cumleyi kurmuş olsaydı
Elimde kalırdı kesin.

Annemden haberlere gelince,
henüz radyoterapiye başlıyamadı
dün ona canım cok sıkıldı.
Sıvı birikip duruyor,
Her seferinde çekme işlemi yapılıyor.
Fakat kontrole her gidişte eski halini alıyor.
Yarın küçük bir operasyon geçiricek...
Diren takıcaklar ve tedavi sonuna kadar
takılı kalıcak.
sıvı bu sekılde azalıcak sanırım.
Annemin suratı beş karış tabi.
Kolay değil haftada birkaç kez hastaneye gidip
sadece delinip eve dönmek.
Kanserin adı bile kötüyken bu hastalıgı taşıması,
her seferinde önüne yeni birşeyler çıkışı,
Can sıkıcı.
İyi olsunda bunada razıyız aslında.
Dualarınızı eksik etmeyin olurmu?






21 Nisan 2011 Perşembe

Kafa nereye biz oraya...

Hadi kalk gidelim hemen şuanda
Kapat telefonunu bulamasın arayanda,
Açarız radyoyu yol nereye biz oraya...
İyi gelmezmi hiç deniz havası,
bir göz oda bulur sokarız başımızı
birde koyarız iki kadeh,
kafa nereye biz oraya...


Bugün anlamsız bir sıkıntı sardı içimi,
Sanki bir Dinazor besliyormuşum gibi hissettim içimde.
Öylesine memnundu ki yerinden,
vedalaşmak istemedi benimle...
Hala daha beraberiz.
Ne kadar sürer bilmiyorum ama,
uzun süre benimle kalmayacağı kesin.
En fazla yarına kadar misafir ederim seni,
Sonra vedalaşmak zorunda kalırım.
Gitmezsende seni kovarım.
Hemde hiç çekinmeden.

Mektubu hala yazamadım,
Umudum var olucak elbet.
Bugün yarın sorucaktır elbet
mektubumu yolladınmı diye.
Hayır cevabınıda vermek istemiyorum...
İnsanları kırmak söz verdiğim birşeyi
yapamamak beni üzüyor...
Bu akşam şansımı denıcem,
Yarında gönderirim artık...

Akşam çok güzeldi,
her ne kadar eve dönmeme yakın
keyfim biraz kaçsada, güzeldi...

Birde şu şakıyı keşke tek başına söyleseydi...
Seni Severdim tık tık :)

20 Nisan 2011 Çarşamba

üçüncü tekil kişilik...


Peki sen kimsin dediler bana,
Dedim üçüncü tekil kişilik...

Resim benim bitanecik yiğenime ait...

18 Nisan 2011 Pazartesi

Beşiktaş


Cuma akşamı Beşiktaşımın G.Birliği
ile oynadığı maçtaydık...
Öylesine güzel zaman geçirdikki
Sanırım bunun tarifi mümkün değil...
E insanın en sevdikleri yanında olduğu zaman
güzel zaman geçirmemesi mümkün değil.
Geçen hafta gerçekten güzel bir haftaydı.
Bir önceki yazımda bahsetmiştim,
Guti Hernandez' le karşılaşmamı,
benden mutlusu yoktu...
Ah birde nasıl güzel resim cekılmişiz biz öyle:)
Hatta bir arkadaşım sanki sen değilde
Guti seninle resim çekilmek istemiş dedi:)
Ne sandın dedım bende hatta :)
Beşiktaşımın maçıda üstüne mutluluk kattı.
Birde sesim kısıldı.
Akşamın bombası ise Çarşı grubundan geldi.
Kurabiye, kurabiye, kurabiye f.bahçe,
Kupayı al, kupayı al, kupayı f.bahçe.
Hatta maçı ekrandan izleyenler söyledi,
Bunda sesi kısmış Lig tv niyeyse...
Oysaki heryer inliyordu hep bir ağızdan
Benden mutlusu yok gerçekten.
Maşallah dıyelımde nazar değmesin:)...

Askerde bir arkadaşım var,

çok efendı bır ınsan...
Saolsun dualarını eksik etmez annem için.
Hafta sonu konusuyoruz askerliğinin bitmesine
1 ay falan var konu nasıl olduysa mektup muhabbetıne
geldi . Ben kaç aydır burdayım kımse mektup yazmadı dedi.
Yoksa sen bana mektupmu yazıcaksın dedi?
Nerden çıktı ben ne anlarım mektup yazmaktan dedim,
Adresini verdi, bekliyorum, kısa kesme olurmu mektubu dedi.
Oldu olacak birde çiçek koyayım içine diye makara yaptım,
Güldük falan, sonra bu bana birkaçtane resim koy,
Uzun bir mektup yaz gerisi önemli değil dedi.
Makara yaptıgımız konu ciddiye döndü yaa :)
Ben şimdi ne yazıcam :)...
Neyse benden şimdilik bu kadar...

12 Nisan 2011 Salı

Guti Hernandez ve ben :)


Bugün hiçbirşey morelimi bozamaz
öylesine mutluyum ki
bütün sinir, stres,negativ her ne varsa
üzerimden gitti...
Bugün annemle hastanedeydik,
Çok bekledik, ama sonuç olarak işimizi hallettik.
Umarım birdaha orası sıvı toplamaz.
Çizimini hallettik, Öğleden sonra koltuk altındakı
sıvı cekıldı cok canı yandı...
Ct kaldı ve eger sıvı bırıkımı olursa yenıden cekıcekler,
yenıden canı acıcak, yenıden stres yapıcak...
Hastane ortamı gercekten zor ya.
Biran önce radyoterapıye başlasakta annem şu ortamdan kurtulsa.

Kapının onune cıktık sigara içmeye,
O sıra şirketi aradım ben hastane içinde
pek telefon çekmiyor diğer hattımdan ulaşılabılır diye
konusuyorduk. Tam telefonu kapattım
Bir baktım karşımda Guti Hernandez,
yanındada Ersan Gülüm...
Karşımda derken arada biraz mesafe var tabi.
Tabi beni bir heyecan sardı anlatamam.
Güvenlik bir abi var hemotolojideki çocukları ziyarete gelmiştir kesin
git bir gör istersen dedi, Sorun olmasın dedım,
Hayır olmaz merak etme dedi...
Koyu bir Beşiktaşlı oldugumu herkes anlamış,
Siz düşünün artık...
Annemi hemen içeri soktum,
hemen gelicem dedim.
Ve gittim...
Bu kadar tatlılık, bu kadar sempatiklik olamaz ya
Ben nerdedir diye bakınırken bir kalabalık gördüm
Çocuklarla fotograf cekılıyordu, forma dagıtıyordu
Ersan Gülüm ile beraber, Fotografını cekıp annemın yanına gecıcektım ki
Guti Hernandez o sıra yanımdan geçiyordu,
Guti diye seslendim, Baktı gülümsedi
müthiş ingilizcem devreye girdi tabi :)
Bir fotoğraf çekilebilirmiyiz dedim,
Tabiki dedi bende hemen telefonumu aldım
Guticim bana sarıldı oshhh :) bende sarıldım tabi
Çektim, kötü çıkmıştı resim olmadı dedim
Bu yine güldü Bir fotoğraf daha çektik,
Beraber baktık resme, göz kırptı,
Sonra ben teşekkür ettim ve orda daha fazla durmak istemedim,
Aklım annemdeydi çünkü,
Yüzüm gülüyor resmen saat 11 sıralarıydı sanırım
Hemen annemin yanına gittim resmi gösterdim falan,
Sonra annem o akşama kadar burda olsa sende burda kalırdın
herhalde dıyo:)
Zaten şuanda burda ama senın yanındayım degerını bıl dıye
makara yaptım güldük :)
Hiç öyle burnu kalkık kaprisli bir insan değil
Ben fotograf cekılmeyı kabul etmez diye düşünürken...
Aksine sevecan ve etrafa gülümseyen biri
Çocuklara karşı tutumu çok güzeldi
hiç türkçe bilmemesine rağmen.
Ersan Gülüm de çocuklara karşı cok ıyıydı
Muhabbet etti onlarla forma giydirdi onlara.
Beşiktaşımı birkez daha takdir ettim...

Yalnız daha geçen akşam rüyamda görmüştüm,
Mekan farklı olsada...
Evrenden gerçekten istediğimizde,
O gerisini hallediyormuş...
Smiley,smiley,smiley (:...

11 Nisan 2011 Pazartesi

keyif mi?

İnsanın korktuğu şeyler
her seferinde neden başına gelir?
anlayabilmiş değilim.
Yalandan nefret ederdim,
Yalancı bir insanla uzun süre vakit geçirdim
körü körüne hemde....
Ben yakalamaktan sıkılmıştım her seferinde
o ise söylemekten bıkmadı...
Yanlış anlaşılmaktanda çok korkuyordum
buda nitekim başıma geldi...
Hemde hakaret dolu bir maille.
Nasıl bu kadar çirkinleşebiliyor insanlar
anlayamıyorum gerçekten.
Hemde ortada hiçbirşey yokken.
En azından onun düşündüğü gibi birşey yokken.
Benim derdim bana yeter, birde insanların saçmalıklarıyla
uğraşacak kadar kafam rahatta değil.
Ama ben çirkinleşirsem eğer çok kötü olucak
farkında değiller kendileri.
Cevap vermiyorum, vermiyeceğimde.
Yaram yok sonuçta içimde çok rahat.
Ama bu şekilde hakaret dolu cumleler kurmaya
devam ederde psıkolojımı bozarsa,
Sanırım ona hukuk yoluyla karşılık vermek zorunda kalıcam.
Hakaret davası açarak.
Bildiğim birtek şey var
Bir kadın insanı vezirde eder,
Rezilde....

Gelelim hafta sonuna.
Nevizadedeydim, nasılda özlemişim...
Yanımdada sevdıklerım vardı.
Herşeyden önemlisi kardeşim Neşe benimleydi...
Nevizadede insanın sevdikleriyile bir başkamı oluyormuş ne...
Güzel bir akşamdı. Hemde çok.
Pazar günü kuaför falan derken hafta sonu çok çabuk geçti.
Off yazasım yok be blog keyfım kaçtı.
Belki sporuda ekebilirim, ekebilirim, ekebilirim.

9 Nisan 2011 Cumartesi

Cumartesi F.D

Bakışların gittiğin yerden uzak,
Yoksa gelirdim;
'Sensiz anlamsızlığımı anladım, dön v.s.' demek için

Bugün burda cumartesi,
Ben senin saçlarını, suçlar bakışlarını,
Geveze susuşlarını bile özledim

Ayrılık bu söyle sende farklı mı zaman?
Aynı soğuk.. Aynı hazan...

Bugün orda da Cumartesi mi
Sen de beni, 'benim kadar' özledin mi,
'Aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek'...
Ne kadar acı, ne kadar komik..
..Ve bana ait değil mi?
Gülme!
İncinirim...

Sabah kalktığımda bu şarkıyı mırıldanıyordum.
Güzel, güneşli birgün olacağı başından belliymiş.
Kışı geride bıraktık, yaz geliyor.
Herşey geçiyor insanın hayatında, hersey unutuluyor zamanla...

Unuttum demekte hatırlamakmıdır acaba?
Bana kalsa değil, hiçbirşey olmamış gibi davranmamda bu yüzdendir.
Daha sağlam adımlar atmak gerekir hayatta,
Acı yüzüyle karşılaşmamak, mutlu olmak için.
Bende öyle yapıyorum.
Sahi bir insanın içi nedensiz kıpır kıpır olur mu?
Benim oluyor... Mevsimlerdendir diye yorumluyorum...

Akşam spor salonundaydım.
Çok yorucuydu...
Ama saunadan cıktıktan sonra gözlerim karardı,
5 dakika kadar sürdü, bayılmadım ama...
Neden böyle oldu bilmiyorum,
Korkmadım dersem yalan olur...
Aldığım beddualarmı tutuyor ne :)

Bu ara diyeti bozdum...
Vicdan azabı duymuyor değilim:).
Neyse güzel bir hafta sonu olsun...

7 Nisan 2011 Perşembe

Git-mek


Geçmişten hiçbir iz koymadan bavuluma,
gidiyorum bu sefer...
Sana aşk sözcükleri söylemek,
Senli hayaller kurmak yok.
Senin olduğun bir şehirde sensiz rahat nefes almak
payıma düşen.
İlk defa bir bitiş beni mutlu etti,
Kimse inanmasada
İçimde bir huzur var.
Sevmemişmiydim, yoksa sevilmemişmiydimi
sorgulamadan bitti.
Olmayacak bir duaya amin deme çabası,
çocukluktan öteye gidememektenmiş.
Artık adımlarım daha sağlam,
Gelecekle ilgili planlar kuruyorum.
İstanbul'umun tadını çıkarıyor,
Kabuslar görmüyorum.
Kendimin farkına varmış olmamda cabası...
Her veda insanın canını acıtır,
Ama bu seferki faklıydı...


6 Nisan 2011 Çarşamba

Rüyalar gerçek olsa (:

Bir rüya gördüm,
içinde sen beni terkedip gitmişsin,
Beni yok etmişsin,
Hayırdır inşallah...

Gece bir rüya gördüm.
Beşiktaşımın maçındaydım yaa
Öylesine güzel bir rüyaydıki,
Hiç bitmesin istedim...
İnönüde'yim seyircisiz, cezalı maçımız var
Tıpkı bu akşamki gibi...
Ben ne yapıp edip giriyorum maça.
Beşiktaş aşkı işte:)...
Bide tribündede değilim hani,
Forsumuz var, maça katılsam katılırım:)
Guti'cim gol atıyor yavruşka,
Gol atar atmaz koşuyor yanıma
kocaman sarılıyoruz birbirimize
eee maalum gol sevinci (:...
Ordan Quaresma'cım bakıo falan
Ah bebeğim diye geçiriyorum içimden
gol at seninde olur...
Sonra tabi Q7 de bir gol atıyor...
Hop koşuyor yanıma,
Onunlada gol sevinci yaşıyoruz:)...
Alırım anahtarını mike hesabı
Formanı alırım dıyorum ona...
Bebeğimde saolsun benı kırmıyor maç bitiminde
geliyor yanıma veriyor formayı bana...
Ayak üstü muhabbet edıyoruz falan,
Guticim,Quaresmacım falan,
İkisininde formasını alıyorum tabi ben,
Ama gel gelelim Quaresmacımın formasını
giyiyorum üstüme.
Maç bizim tabi...
Tam telefon numarasını alıcakken
Telefonumun saati çalıyor,
Uyanıyorum tabi,
Yüzümde bir gülümseme,
Ve aklıma hemen Fatih Erkoç'un
Şarkısı geliyor.
Ellerim bomboş yüreğimde bir sızı diye...
Ne forma var, ne Quaresmacım nede Guticim...
Bu akşam gidip şansımı denesemmi ne yapsam :)
Bari telefon numarasını alsaydım ya (:...

5 Nisan 2011 Salı

İnsan büyüdükçe hayalleri küçülürmü ?

Küçükken çok geniş bir hayal dünyasına sahiptir bütün çocuklar,
Kimisi prensin optüğü pamuk prenses olmak ister,
Kimisi cinderalla olmak ister,
Kimisi şarkıcı olucam der,
Kimisi dansöz,
Kimisi spiderman olucaktır,
Kimisi süperman,
Kimiside futbolcu olacaktır...

Kimisi kaderinin daha o yaşlarda belirler aslında
anne, baba olucam ben diyerekten.

Bazılarıda külkedisi olmaya mahkumdur,
Elinde olmayan sebeplerden dolayı,
Hep acı çekeni oynamaya zorunlu kalıcaktır.
Kimisi töreye kurban gidicekti,
Kimisi ailesinden şiddet görücekti,
Kimisinin ailesi parçalanmış olucaktı,
Kimisi daha çocuk yaşta çalıştırılmaya zorlanıcaktı,
Kimisi sapkın herifler tarafından tecavüze uğrayacaktı,
Kimisi babası yaşındaki bir herifle evlendirilip,
Daha çocuk yaşta anne olucaktı belkide.

Peki bunların bedelini kim ödeyecekti?

İnsanın büyüdükçe değil,
Çocukken bile hayalleri küçülebilir...
Sadece,
Çocukken kurulan hayaller masum
Biraz daha toz pembe,
Biraz daha mavi oluyor tek farkı bu...

Hayat öylesine zorsunki,
İçinde barındırdığın güzelliklerin haricinde
öylesine çok kötülük varki...
Çocukların hayallerine bile bir tutam tuz serpmeden
rahat edemiyorsun...

4 Nisan 2011 Pazartesi

Geçer, geçicek, geçti :)

İçimde bir sıkıntı, nedendir bilinmez,
Sevdiğim bir arkadaşımdada varmış aynısı
Hatta arkadaşım değil kardeşimdir kendisi
geçer diyoruz.Geçicek...

Uzun uzadıya sohbet ettık bu aksam.
O anlattı ben dinledim...
Ben anlattım o dinledi.
Birtek söylenecek söz vardı.
Sadece seçimin her ne olursa olsun,
yanındayım... İyi veya kötü...
Dostluk bu olsa gerek...
Birde köfte yedik, Türk kahvesi içtik...
Bolcana sigara içtik,
Sahi birde fal baktık...

Sonra birtane askerimiz var
22 günü kaldı gelmesine atarsa tabi...
Onu aradık, Özledikte...
Sorunmu var diye sordu,
Sorun belkide onun yanımızda olmayışıydı...
Az kaldı...

Az öncede cevatla kapıştım...
Kalbini kırdım...
Haklıydıda...
Onu arayacaktım görüşücektik...
Ama ben unuttum...
Eşşeklik ettim...
Bunu ona açık açık söyledimde...
Yalan söylemedım birşeyleri bahane etmeden.
Ki yalandanda nefret ederim,
Söyleyenide söylemeyide sevmem.

Ben zaten ne bokumki dedi bana.
Bende ona ne bok oldugunu anlattım...
bu zamana kadar ne bok oldunu öğrenemedin dimi
diye başladım isyanıma,
başım sıkışınca kapısına koşacagım bır boksun,
sıkıntılı anımda yanıma koşacak bir boksun,
Ağlamak istediğimde başımı omzuna koyup hiç çekinmeden
ağlayacağım bir boksun sen yazdım mesajda gönderdim
İfade etmişimdir umarım kendimi...
Oda kızgındır bana herne kadar mesajıma dönmesede
Dönecek eminim hatta arayacak...
şunun şurasında kaç kişi kaldıkki zaten.
Bir elin parmaklarını geçmez...
İnsan birşeylere her zaman sahip olabilir.
Ama gerçek dostu bulamaz...

Dışarısıda çok soğuk,
Bizlerdede soğuk rüzgarlar esiyor,
Havalar ısınsa ya biran önce...
Birde tahir dönse, neşe mutlu olsa,
cevatla nihal barışsa,
mirayla aslı zayıflasa, falan filan (:...

İnsan hayata inat gülümsemesini
ve
mutlu olmasını bilmeli...

Geri dönüş


Uzun zaman oldu buraya uğramayalı,
Neler geldi neler geçti oysaki...
Zararın neresınden donersem kardır
Çok fazlada değinmek istemıyorum o konulara.
Şuan mutluyum, nefes aldıgımı hissediyorum,
Çok uzun zamandır böyle hissetmemiştim oysaki.
Yapmacık gülümsemeler yok,
gerçekten mutlu olduğum için atıyorum kahkahalarımı.
Ama yaklaşık olarak 1 aydır belkide daha uzun bir süre...
Tarıh tutmadım, Bu şekilde hissediyorum.
Huzurluyum...
Yalan yok, Yalancı yok,
Karakterini oturtamamış, aileme itibarı olmayan,
Yediği kaba sıçan ve yetmiyormuş gibi elin insanlarına
prim yapabılmek ıcın beni öne süren,
ve hala daha salak bir insanı
benım uzerıme salan insan yok.
Onca geçen zamanda nasıl tanıyamamış olmama
şaşırmıyor değilim açıkçası...
Nasıl bu kadar aptal olabildim, bilmiyorum.
Ama insan bazı şeyleri yaşayarak öğreniyormuş.
Şuan önemli olan birtek şey var,
Oda hatalardan ders çıkarıp birdaha tekrarlamamak.
Bundan sonrası hata değil başka birşey olur.

Gelelim bana sık sık arkadaşlarımla görüşüyorum.
Spor salonuna yazıldım kendimi çok daha iyi hissetmeme
sebep oldu.
Sevdiğim mevsim, Yaz geliyor...
Muhteşem dostlarım var, her koşulda yanımda olan
Verdiğim kararlara saygı duyan,
''Ben yanında olursam ne değişir'' gibi kıt bir düşünceye
sahip olmayan insanlarım var hayatımda.
Öylesine güzel bir duyguki bu anlatılmaz yaşanır.

Artık yaşananlara eywallahım yok,
Koskoca bir Hoşçakal, yol vermek var,
Beni boğan sıkan şeylere.

Öylesine yalın öylesine doğal yaşıyorum ki hayatı,
Hiçbirşey buna engel olmamalı,
Kimse için değişmeyeceğim artık,
Varsın insanlar benim için değişsin.
Bunu istemek hakkım olmasa bile.

Artık geleceğimle ilgili planlar kuruyorum,
Borçlarımı azalttım, Daha güzel şeyler bekliyor beni,
Biliyorum bunu.
Sadece aldığım kararlarda çevremdekiler arkamda olsun yeter.

Aslında hiçbirşey umrumda değil.
Birtek annem iyi olsun, başımızda olsun yeter.
Hala radyoterapıye başlayamadık
Geçen hafta tam başlayacakken koltuk altında
bir kitle çıktı hemen usg falan çekildi bir su kitlesi oldugu söylenildi
Bu düzelmeden tedaviye başlanmayacak henüz.
Sol kolunda biraz agrısı ve memede şişkinlik var...
Ama doktoru bunun normal oldugunu ve bir senede toparlayacagını
söylediler umarım öyle olur.
Dualarınızı eksik etmeyin olurmu?

Geri dönüş


Uzun zaman oldu buraya uğramayalı,
Neler geldi neler geçti oysaki...

Zararın neresınden donersem kardır

Çok fazlada değinmek istemıyorum o konulara.

Şuan mutluyum,
nefes aldıgımı hissediyorum,

Çok uzun zamandır böyle hissetmemiştim oysaki.

Yapmacık gülümsemeler yok,

gerçekten mutlu olduğum için atıyorum kahkahalarımı.

Ama yaklaşık olarak 1 aydır belkide daha uzun bir süre...

Tarıh tutmadım,
Bu şekilde hissediyorum.

Huzurluyum...

Yalan yok, Yalancı yok,

Karakterini oturtamamış, aileme itibarı olmayan,

Yediği kaba sıçan ve yetmiyormuş gibi
elin insanlarına
prim yapabılmek ıcın beni öne süren,
ve hala daha salak bir insanı
benım uzerıme salan insan yok.
Onca geçen zamanda
nasıl tanıyamamış olmama
şaşırmıyor değilim açıkçası...
Nasıl bu kadar aptal olabildim,
bilmiyorum.

Ama insan bazı şeyleri yaşayarak öğreniyormuş.
Şuan önemli olan birtek şey var,

Oda hatalardan ders çıkarıp birdaha tekrarlamamak.
Bundan sonrası hata değil başka birşey olur.


Gelelim bana sık sık arkadaşlarımla görüşüyorum.

Spor salonuna yazıldım
kendimi çok daha iyi hissetmeme
sebep oldu.
Sevdiğim mevsim, Yaz geliyor...

Muhteşem dostlarım var,
her koşulda yanımda olan
...
Verdiğim kararlara saygı duyan,
''Ben yanında olursam ne değişir''
gibi kıt bir düşünceye
sahip olmayan insanlarım var hayatımda.
Öylesine güzel bir duyguki bu anlatılmaz yaşanır.


Artık yaşananlara eywallahım yok,
Koskoca bir Hoşçakal, yol vermek var,
Beni boğan sıkan şeylere.
Öylesine yalın öylesine doğal yaşıyorum ki hayatı,

Hiçbirşey buna engel olmamalı,

Kimse için değişmeyeceğim artık,

Varsın insanlar benim için değişsin.

Bunu istemek hakkım olmasa bile.


Artık geleceğimle ilgili planlar kuruyorum,

Borçlarımı azalttım,
Daha güzel şeyler bekliyor beni,

Biliyorum bunu.

Sadece aldığım kararlarda çevremdekiler arkamda olsun yeter.

Aslında hiçbirşey umrumda değil.

Birtek annem iyi olsun, başımızda olsun yeter.

Hala radyoterapıye başlayamadık

Geçen hafta tam başlayacakken
koltuk altında
bir kitle çıktı
hemen usg falan çekildi
bir su kitlesi oldugu söylenildi

Bu düzelmeden tedaviye başlanmayacak henüz.
Sol kolunda biraz agrısı ve memede şişkinlik var...

Ama doktoru bunun normal oldugunu
ve bir senede toparlayacagını
söylediler
umarım öyle olur.

Dualarınızı eksik etmeyin olurmu???

Aysel Git Başımdan !

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Aysel git başımdan seni seviyorum...

Atilla İlhan...